YEREL YÖNETİMLERDE KENT SORUNLARI VE MALİ DİSİPLİN

Abstract

Demokrasi, demokratik ülkelerde yerel yönetim yapılarının rolüne büyük önem vermektedir. Yerel yönetim organlarının seçilmesi, temsili belediye meclislerine sahip olmaları ve çeşitli siyasi katılım kanallarının sürdürülmesi, onları demokrasinin işleyişi için vazgeçilmez kılmıştır. Ayrıca, bu kurumlar genellikle yerel siyasette merkezi figürler olarak hizmet eder ve bu da operasyonlarını anlamak için yerel siyasetin inceliklerini anlamayı gerekli kılar. Özünde, kentin sorunlarını ele almakla görevli yerel politikacıların bu sorunları hem anlama hem de bu sorunlara alternatif çözümler önerme kapasitesi, kentlilerin yaşamlarını önemli ölçüde etkilemektedir. Kritik kaygılar olarak ortaya çıkan çağdaş kentsel zorluklar, göç, kentleşme, kentsel yoksulluk, kentsel dönüşüm, kentsel gerilimler, rant arayışı, kent konseyleri, yönetim ve kent yönetiminde karşılaşılan sorunlar gibi konuları liyakat ve yetkinliğe özel olarak odaklanarak içerir. Bu tür konuların sayısı genişletilebilirken, bu araştırma yukarıda belirtilen sorunlarla sınırlıdır. İdeal olarak, yerel yönetimler bu sorunları bağımsız olarak ele alma yeteneğine sahip olmalıdır. Ancak, mali ve insan kaynaklarının yetersiz kaldığı durumlarda, yerel yönetimlerin bu zorlukları çözmek için merkezi makamlardan yardım istemesi nadir değildir. Bu çalışma, yasal çerçeve ve düzenlemelerin güncel kentsel sorunlar olarak sınıflandırılan konuları ele almak için oldukça yeterli olduğunu ortaya koymaktadır. Bununla birlikte, genellikle yerel siyasi aktörlerden etkilenen yerel yönetimlerin pratik uygulaması, bu sorunların yönetiminde yetersiz kalma eğilimindedir. Çalışma ayrıca, kent konseyleri gibi kurumların istenildiği kadar etkin çalışmadığını, kentsel dönüşümlerin halkın beklentilerini karşılamak yerine kâr amacı gütme eğiliminde olduğunu ve liyakat ve yetkinin kayırmacılık ve kayırmacılığın gölgesinde kaldığını vurguluyor. Kısaca bu çalışma, çağdaş kentsel zorlukların ele alınmasında hayati bir rol oynayan yerel yönetimin karmaşık dinamiklerinin altını çizmekte ve yerel yönetimin bu zorlukların yönetiminde daha etkili olabileceğini öne sürmektedir.